11 Ağustos 2014 Pazartesi

Dövüş Sanatları - Brezilya Jiu-Jitsu

Yine pek bilgisi olmayalar için özet geçeyim öncelikle . MMA izlediyseniz az çok biliyorsunuzdur daha doğrusu rastlamışsınızdır . Brezilya jiı-jitsu en kısa sürede rakibi yere alır ve kolunu ,  bacağını , boynunu sıkıştırıp pes etmesini amaçlar . Dezavajı ise şudur : Birden fazla rakiple karşılaştığınızda pek etkili olmayabilir .



Jiu Jitsu’nun ne zaman veya tam olarak nerede çıktığını söylemek çok güçtür. Birçok tarihçinin çabalarına ve Hindistan’daki Budist rahipleri işaret eden delillere rağmen savunma sanatının temel taşları Yunanistan, Çin ve Japonya’ya kadar gider. Dolayısıyla Jiu Jitsu’nun kaynağı bir kişiye, bir gruba ya da bir zaman dilimine atfedilemez. Çünkü Jiu Jitsu farklı tarihsel zamanlarda ve çeşitli kültürlerde sezgisel olarak ortaya çıkmış ve son olarak Brezilya’da geliştirilmiş bir savunma sanatıdır.
Milattan önce 2000 yıllarında hayatın her şekline derin saygısı olan Budist rahipleri saldırgana zarar vermeden bir saldırıyı durdurma amaçlı olarak Jiu Jitsu’yu kişisel savunma sistemi olarak kullandı. Böylece Jiu Jitsu, Budizmin gelişmesine paralel olarak Asya kıtasında Çin’e oradan da Japonya’ya doğru yayıldı.
Japonya’da bereketli, verimli bir çevre ile karşılaşan Jiu Jitsu, gelişti ve yaygın bir dövüş stili olarak kabul edildi.
Samuraylar arasında silahlı ve zırhlı bir düşmanı yenmek için bir metod olarak gelişen Jiu Jitsu sayesinde bir düşmanı etkisiz hale getirmenin en etkili yolunun düşmanı yere atmak ve eklemlerine uygulanan çeşitli tekniklerin olduğu öğrenildi. Bu teknikler saldırgana doğrudan karşılık vermek yerine saldırganın enerjisinin doğrudan ona karşı kullanılması prensibi çevresinde geliştirildi.
Kültür ve Harp Zanaatları Bakanlığı’nın üyesi Jigoro Kano (1860-1938) barış zamanında Jiu Jitsu’nun şöhretini geri kazanmasında önemli rol oynadı. Kano güncellediği eğitim programında Jiu Jitsu’nun tehlikeli tekniklerinden uzaklaşarak yeni metodlarla kadın ve erkeklerin dengeli bir hayat tarzını kucaklamasını sağladı. Böylece Kano, Jiu Jitsu’nun dövüş tekniklerinin ötesinde bireylerin gelişmesini destekleyen güçlü bir eğitim aracı olarak kullanılabileceğini gösterdi.
Kano’nun başarılı öğrencilerinden Mitsuyo Maeda ise bu spor dalını geliştirirken, hocasının Jiu Jitsu’ya kattığı yenilikleri kullandığı gibi bireysel savunma ve yerde dövüş tekniklerini de bu spora dahil etti.  Count Koma ismiyle meşhur olan Maeda, Jiu Jitsu’yu farklı kültürlere yaymak amacıyla yurtdışına gitti. Amerika ve Avrupa dahil olmak üzere birçok ülkeye seyahat ettikten sonra 1914’te Brezilya’nın kuzey eyaleti Belem do Para’ya yerleşen Maeda, bu bölgede bir Japon kolonisinin kurulmasına yardım etti. Maeda, burada hayatını kazanmak ve Japon kültürünü yaymak için dövüş becerilerini göstermek amacıyla gösteriler yapmaya başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder