13 Ağustos 2014 Çarşamba

Dövüş Sanatları - Jeet Kune Do

Gelelim Jeet Kune Do'ya .. Jeet Kune Do kısa JKD diyelim . JKD kurucusu Bruce Lee'dir . JKD bir sistem değildir . Teknik de değildir . Wing Chundan gelişmiş bir dövüş sanatıdır . Bruce Lee JKD yi geliştirirken farklı sanatlardan esinlemiştir . Sadece gerekli olduğu şeyleri diğer sporlardan ayırarak bir araya toplamıştır . Örneğin duruşları , ayak hareketlerini eksrimden almıştır . Bunun dışında bok , taekwondo , judo , tayland boksu , savate vb.



Vikipedi Bilgisi

Jeet Kune Do (JKD) (Türkçe durduran yumruğun yolu) Bedeni daha ziyade saldırarak müdafaa etme felsefesidir. 1967 yılında ilk Bruce Lee tarafından bu ifade kullanılmıştır ve aynı zamanda felsefi tasarımı kamuoyu bilgisine sunulmuştur.Dünyadaki en yeni ve en etkili dövüş sanatıdır.
Bruce Lee bu ismin sistemi tam olarak ifade edemediğini düşünerek bundan hep sıkıntı duyduğunu belirtmiştir.
                
Sistemin ana unsuru gereksiz tüm hareketlerden vazgeçmek, sadelik, bedenin tümünü (komple) kullanmaktır. Temel amacı en kısa zamanda dövüşü durdurmak, rakibini engellemek, sonuç almaktır. Bu sanat Bruce Lee tarafından bilinen bazı savunma sanatlarının bir birleşimidir. Temel olarak Wing Chun, üzerine kurulan bu sistem Bruce Lee'nin gerekli gördüğü bazı dövüş sanatlarının bazı teknikleriniWing Chun'a eklemesi ile ortaya çıkmıştır. Örnek olarak bazı önemli bacak ve adım hareketleri eskrim sisteminden alınmıştır. Bunun dışında bokstekvando judo tayland boksusavate vs. Muhammed Ali'nin esnek gard ve dansından etkilenmiştir. Bruce Lee gerekli gördüğü teknik, taktik ve egzersizlerini JKD felsefesiyle pratize etmiştir. Bruce Lee "Jeet Kune Do"yu kitabı (Tao of Jeet Kune Do), verdiği özel dersler ve seminerlerle asistanları vasıtasıyla pek çok ülkeye aktarmıştır. Bruce Lee ünlü kişilere de dersler vermiştir.James CoburnSteve McQueen ve Chuck Norris Kareem Abdul-Jabbar bunlardan bazılarıdır.
Bruce Lee şöyle der: "...Jeet kune do şekilsizliği tercih eder, böylece tüm şekilleri alabilir ve jeet kune do’nun stili olmadığından bütün stillere uyabilir. Sonuç olarak jeet kune do tüm yolları kullanır ve hiç birine bağlı değildir ve bunun gibi sonuca yardım eden bütün teknik ve imkanları kullanır...
Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Jeet_Kune_Do
Videolar : http://www.youtube.com/watch?v=Dfyt3RUWH9k
                http://www.youtube.com/watch?v=2Cf5sZ32d9M


12 Ağustos 2014 Salı

Dövüş Sanatları - Hapkido

Hapkido  Kore kökenli bir spordur 3000 yıllık geçmişe sahiptir saray muhafızlarının savunma sanatı olarak geçiyor ve çok etkili bir dövüş sanatıdır . Genelde savunma ağırlıklı olduğu için yumruk , tekme , sopa , ateşsiz silahlara vb. karşı kullanılıyor . Meşru müdafaa da  kullanılabilecek en güzel savunma sanatlarından birisidir . 3600 kitleme tekniği ve aklınıza gelebilecek bütün tekmelerin kullanılabileceği bir spor .

Hap: Beden ve ruhun uyumlu birlikteliği Ki: Yaşam ve beden enerjisi, iç enerji Do: Egitim yolu, sanatı
Bu üç sözcüğün birleşmesiyle oluşan "Hapkido" terimi; beden, ruh ve iç enerjinin uyumlu birlikteligi temeline dayanan Kore kökenli bir savunma sanatının, bunun da ötesinde, bir yaşam biçiminin adıdır.
Hapkido geniş bir yelpazede; kol ve ayak eklem kilitlemeleri, fırlatma, Her türlü ayak teknikleri, el teknikleri ile akrobatik jimnastik, eğme, bükme ve sinir noktalarına baskı tekniklerinin yanında ateşsiz her türlü silahı ustaca kullanmayı, günlük hayatta kullanılan eşyaları birer silaha dönüştürmeyi öğretir.Örneğin:sopa,şemsiye,bıçak,yelpaze,toka vb. gibi günlük araç gereçlerin kullanımıda hapkido da mevcuttur.Bir spordan ziyade meşru müdafaaya uygun bir sanat olduğunu söylemek daha doğrudur. Yaşa bağlı olmaksızın hem kadınlar hem de erkekler tarafından öğrenilebilir.
           

TARİHİ

Hapkido, yani savunmanın dosdoğru yapıldığı yer anlamına gelen ve yaklasık 1000 yıllık bir tarihi olan Kore savunma sanatının filizlendiği merkezlerde oluşmuştur. Bunların önde gelenleri hanedanlık sarayları, budist tapınakları ve savunma ordusunun yetiştirildiği ordu karargahlarıdır.
Uzakdoğu savunma sanatı bir savaşın yöntemi olmaktan çok her insan ruhunda barınan yıkıcılık ve korkaklık gibi duyguların eğitilip onura ve erdeme götüren yola (DO) doğru mesafe kaydetmektir.
Savunma sanatlarında uygulanan teknikler birer dövüş kalıplarından çok ruhu ve bedeni eğiten egzersizlerdir.Bu yüzden sanat temeli kazanmış olan savaş tekniklerinin belli nefes teknikleri ve konsantrasyonlarla çalışılan meditasyon bölümleri vardır; Hapkido’da Ki-Gong gibi. Amaç düşmanı yok edip ortadan kaldırmak değil fakat ona karşı savunarak onu kazanmanın yolunu keşfetmektir.

Buyurun bu da gayet açıklayıcı bie video : http://www.youtube.com/watch?v=hLbjpRFI3YA

Dövüş Sanatları - Güreş

Güreşte diğer dövüş sanatları gibi yumruk tekme yoktur . Güreşi bilmeyeniniz de yoktur herhalde :) Güreş daha çok müsabaka sporudur . Kendinizi de rahatlıkla savunabilirsiniz . Çok yorucudur , dayanıklılık , hız gereklidir .


İki kişinin özel bir alanda, belirli kurallara uyarak teknik, kabiliyet ve zekalarını kullanarak birbirlerini yenme mücadelesi. Tarihte güreşle ilgilenen milletler arasında en eskisi Türkler olmuştur. Bu bakımdan dünya milletlerinin dillerinde "Türk gibi kuvvetli!" sözü, atasözü halini almıştır. Tarihi kayıtlar, güreşin, Yunan ve Romalılardan önce Türkler tarafından yapıldığını tespit etmektedirgüreş
Türk tarihinde güreş, Orta Asya’da başlamış, han, hakan ve padişahlardan erlere, köylerdeki çobanlara kadar sevilerek yapılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Savaşta Türk ordusunun güçlenmesi için yapılmaya başlanılan güreşlere, bayram, düğün ve şölenlerde de yer verilmiş, zamanla töre haline gelmiştir.
            
Minder güreşinde rakipler değişik renkte mayo ve özel güreş ayakkabıları giyerler ve suspansuvar takarlar. Tırnaklarının uzun olmaması, saç ve vücutlarında yağlı kısım bulunmaması şarttır. Greko-Romen ve serbest güreşlerde hiçbir yardımcı alet kullanılmaz. Greko-Romen güreşlerde kavramalar yalnız belden yukarıda yapılır. Bacaklarla oyun yapılmaz. Serbest stilde bacaklarla da oyun yapılır. Müsabakaların süresi büyükler, ümitler ve gençler 5 dakika, yıldızlar ve miniklerde 4 dakikadır.

Dövüş Sanatları - Eskrima

 Eskrima , silahlı olan bir dövüş sanatıdır . Bu sanatı uygulamak için sopa , bıçak , kılıç vb. olmasına gerek yok vücudunuz bir silahtır zaten . Ayrıca su şişesi , kalem gibi şeyleri bile silaha dönüştürmek sizin elinizde :)


Guro Cemil demonstrates an application; pen vs knife

Escrima, Filipinler’e özgü silahlı bir savaş sanatı sistemidir. Sistem içinde temel olarak sopa, çift sopa, bıçak, machete (pala), kılıç, staff (uzun sopa), palm stick (avuç içi sopası) vb gibi silahlar kullanılsa da, Escrima uygulayıcısı (Escrimador) silahın sadece vücut mekaniğini anlamada, vücudu silah olarak kullanmada bir araç olduğunu bilir.
Tehlike durumunda etrafınızda veya yanınızda bulunan herhangi bir nesne nefsi müdafaa amaçlı birer savunma aracına dönüşür. Anahtar, cep telefonu, şemsiye, kalem, pet şişe bunlardan sadece birkaçı…
           
Escrima tek bir silah üzerine yoğunlaşıp, sadece o silahın uzmanı olmayı öğretmez. Silahları birbirlerine karşı avantaj-dezavantaj, mesafe ve ağırlığına göre inceler ve bu bakış açısını kazandırır.  Geleneksel ve modern silahlar ya da sayısız doğaçlama silahı “aynı prensipler ve konseptlerle” kullanmayı öğretir. Bir süre sonra Escrimador için silahın tek başına özel bir anlamı kalmayacak ve tüm silahlar bu konseptlerle “bir bütün” olacaktır.

Dövüş Sanatları - Kenpo

Kenpo rakibi en kısa sürede ard arda darbeler indirerek etkisiz hale getirmek için olan bir dövüş stili .



Kenpo, üst düzeyde oturmuş, saldırı ve savunmaya yönelik sistemize edilmiş bir dövüş sanatıdır. Eşit şiddette el ve ayaklarla yapılan saldırı teknikleri, pasivize etme, fırlatma ve aşağı alma; silahlı, silahsız saldırı veya savunma, ruhsal ve iyileştirmeye yönelik bir sanattır. 


Kenpo okullarında, sarı kuşaktan sonra bıçak ve sopaya karşı savunma teknikleri öğretilmeye başlanır. Ayrıca silahları nasıl kullancakları da öğretilir. Bunun amacı, savunma sistemini daha iyi kavrayabilmektir. Çin ve Japon silahları kullanılır. Genelde sopa dövüşü olarak bilinen Escirima öğretilir. Silah eğitimi yeşil kuşakta başlar. Bazı okullarda siyah kuşaktakilerin ve üstünün kullanmasına izin verilir. 


Hızlı Saldırı Tekniği : Ellerin hızlanmasıdır. Bir Kenpo öğrencisinin, reaksiyon hızını, belirli bir seviyeye getirmeye çalışır. On veya daha fazla atak birkaç saniyede yapılabilir hale gelir. 
Kenpo'un İçindeki Sistemler : Genel olarak Kenpo sistemlerinin çoğunluğu bu sistemlerin %95'inde görülebilen dört ana santtan oluşmuştur. Okinawa, Japon sistemleri ve Çin etkisinde kalan bölümler. 

Buyurun merak edenler için video : http://www.youtube.com/watch?v=DicUdirQ9dQ


11 Ağustos 2014 Pazartesi

Dövüş Sanatları - Capoeira


Brezilyada kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdikleri tekmeye ve akrobasiye dayali dövüş stili. En iyisi siz videoyu izleyin : http://www.youtube.com/watch?v=wtGbtu2q15A
(Sarı pantolonlunun yaptığı capoeira)

Capoeira, (ka-pu-ey-ra şeklinde okunur) Brezilyalı kölelerin muhtemelen 16. yüzyılda ortaya çıkardıkları, savaş sanatıspor ve müzik içeren bir savaş sanatıdır. BrezilyaPortekizcesi'nde kelime anlamı büyük ormanlarda küçük ağaçsız alandır. Dövüş sanatının adı da buradan gelmektedir.
Brezilya'da yaşayan Afrika asıllı kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdikleri bu saldırı kökenli spor bugün Brezilya başta olmak üzere Dünya'nın 48 ülkesinde resmi olarak yapılmaktadır. Estetik görünümü ve katı formlara sahip olmayışı capoeirayı diğer savunma sanatlarından ayırır. Bazı insanlara göre Capoeira bir savaş sanatı, savunma sanatı ya da sadece bir dans olabilir. Brezilya'daki capoeiranın kökenlerini yaratan köleler için Capoeira 'Özgürlüğe giden yol' olarak kabul görmüş.
Capoeira, roda adı verilen insanlardan oluşan bir çember ya da yuvarlak daire ya da yarım daire içerisinde iki kişi ile belli stillerde ve ritimlerde oynanan bir oyundur. Bu oyunun adıjogodur. Roda çemberinin ve jogu oyununun belli töresel kuralları vardır. Roda, orkestrayı da içinde barındırır. Oyun müzik eşliğinde, saldırı ve savunma kavramları temel alınarak oynanır. Bu oyunda rakipler birbirlerine ağırlıklı olarak zihinsel ve bunun yanında fiziksel üstünlük sağlamaya çalışır.
Capoeira, angola ve regional adı verilen iki temel stil halinde oynanan bir oyundur. Her iki stilde de kurallar, oyunun anlamı ve amacının bilinmesi, uygulamaktan çok daha önemlidir.
Capoeira ile ilgilenen bir kişi, öncelikle bu kültürün gerçek felsefesini ve kurallarını öğrenebilmek için bir hocadan eğitim almalıdır.
Capoeiranın amacı, felsefesi, geleneksel kuralları, orkestrası, enstrüman, ritim ve şarkıları, oyunu ile bir bütündür. Capoeirada kurallar gelenekseldir ve çok önemlidir.

Dövüş Sanatları - Brezilya Jiu-Jitsu

Yine pek bilgisi olmayalar için özet geçeyim öncelikle . MMA izlediyseniz az çok biliyorsunuzdur daha doğrusu rastlamışsınızdır . Brezilya jiı-jitsu en kısa sürede rakibi yere alır ve kolunu ,  bacağını , boynunu sıkıştırıp pes etmesini amaçlar . Dezavajı ise şudur : Birden fazla rakiple karşılaştığınızda pek etkili olmayabilir .



Jiu Jitsu’nun ne zaman veya tam olarak nerede çıktığını söylemek çok güçtür. Birçok tarihçinin çabalarına ve Hindistan’daki Budist rahipleri işaret eden delillere rağmen savunma sanatının temel taşları Yunanistan, Çin ve Japonya’ya kadar gider. Dolayısıyla Jiu Jitsu’nun kaynağı bir kişiye, bir gruba ya da bir zaman dilimine atfedilemez. Çünkü Jiu Jitsu farklı tarihsel zamanlarda ve çeşitli kültürlerde sezgisel olarak ortaya çıkmış ve son olarak Brezilya’da geliştirilmiş bir savunma sanatıdır.
Milattan önce 2000 yıllarında hayatın her şekline derin saygısı olan Budist rahipleri saldırgana zarar vermeden bir saldırıyı durdurma amaçlı olarak Jiu Jitsu’yu kişisel savunma sistemi olarak kullandı. Böylece Jiu Jitsu, Budizmin gelişmesine paralel olarak Asya kıtasında Çin’e oradan da Japonya’ya doğru yayıldı.
Japonya’da bereketli, verimli bir çevre ile karşılaşan Jiu Jitsu, gelişti ve yaygın bir dövüş stili olarak kabul edildi.
Samuraylar arasında silahlı ve zırhlı bir düşmanı yenmek için bir metod olarak gelişen Jiu Jitsu sayesinde bir düşmanı etkisiz hale getirmenin en etkili yolunun düşmanı yere atmak ve eklemlerine uygulanan çeşitli tekniklerin olduğu öğrenildi. Bu teknikler saldırgana doğrudan karşılık vermek yerine saldırganın enerjisinin doğrudan ona karşı kullanılması prensibi çevresinde geliştirildi.
Kültür ve Harp Zanaatları Bakanlığı’nın üyesi Jigoro Kano (1860-1938) barış zamanında Jiu Jitsu’nun şöhretini geri kazanmasında önemli rol oynadı. Kano güncellediği eğitim programında Jiu Jitsu’nun tehlikeli tekniklerinden uzaklaşarak yeni metodlarla kadın ve erkeklerin dengeli bir hayat tarzını kucaklamasını sağladı. Böylece Kano, Jiu Jitsu’nun dövüş tekniklerinin ötesinde bireylerin gelişmesini destekleyen güçlü bir eğitim aracı olarak kullanılabileceğini gösterdi.
Kano’nun başarılı öğrencilerinden Mitsuyo Maeda ise bu spor dalını geliştirirken, hocasının Jiu Jitsu’ya kattığı yenilikleri kullandığı gibi bireysel savunma ve yerde dövüş tekniklerini de bu spora dahil etti.  Count Koma ismiyle meşhur olan Maeda, Jiu Jitsu’yu farklı kültürlere yaymak amacıyla yurtdışına gitti. Amerika ve Avrupa dahil olmak üzere birçok ülkeye seyahat ettikten sonra 1914’te Brezilya’nın kuzey eyaleti Belem do Para’ya yerleşen Maeda, bu bölgede bir Japon kolonisinin kurulmasına yardım etti. Maeda, burada hayatını kazanmak ve Japon kültürünü yaymak için dövüş becerilerini göstermek amacıyla gösteriler yapmaya başladı.